Siyasetteki Kutuplaştırıcı Dil Toplumdaki Irkçı Saldırıları Tetikliyor
Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, 19 Temmuz 2021 tarihinde, Afyon’a tarım işçisi olarak giden Kürt aileler ırkçı saldırıya uğramış ve 7 kişi yaralanmıştır. Saldırıya uğrayanlar, kendi aralarında Kürtçe konuştukları için ırkçı saldırıya maruz kaldıklarını aktarmışlardır. Bu olaydan bir gün sonra benzeri bir saldırı Konya’nın Meram ilçesinde yaşanmıştır. Yirmi yılı aşkın bir süredir Meram’da yerleşik bulunan ve hayvancılık ile geçinen Diyarbakırlı bir aile, 60 kişinin organize ırkçı saldırısına uğramış ve Hakim Dal (43) isimli yurttaş yaşamını yitirmiştir.
Ülkenin batı kentlerinde Kürtlere yönelik gerçekleştirilen ırkçı saldırılar yeni bir olgu değildir. Neredeyse her ay bu minvalde medyaya birkaç haber yansımakta, Kürtlere yönelik gerçekleştirilen ırkçı saldırılar vakay-ı adiyeden addedilmektedir. Saldırıya uğrayanlar kimi zaman mevsimlik tarım işçileri, kimi zaman inşaat işçileri, kimi zaman ise otobüste/parkta Kürtçe konuşan çocuklar olabilmektedir. Her ne kadar Kürtlere yönelik gerçekleştirilen bu “tanıyarak dışlama” biçimi ancak bazı ölüm ve yaralanma olaylarında gündeme gelse de söz konusu ırkçı şiddet toplumsal olarak kurumsallaşmış ve süreklilik kazanmıştır.
Kürtlere yönelik gerçekleştirilen ırkçı saldırıların temelinde halâ çözüm bekleyen Kürt Sorununun olduğu elbette yadsınamaz. Fakat günden güne şiddeti teşvik eden siyasetteki kutuplaştırıcı dilin, söz konusu ırkçı saldırıları daha da tetiklediği ve olağanlaştırdığı izlenmektedir. Bu nedenle siyasetçilerin toplumda kutuplaşmaya neden olacak söylemlerden vazgeçmeleri, huzur ve barışı tesis edici söylemler gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Bu konuda iktidar-muhalefet, kamu-sivil toplum ayırt etmeksizin herkese görevler düşmektedir. Ayrıca gerçekleşen her bir ırkçı saldırı sonrasında etkin soruşturmalar yürütülmeli ve suçlu bulunanlar cezalandırılmalıdır. Aksi halde bu cezasızlık yaklaşımı bu tarz şiddet olaylarını cesaretlendireceği gibi Kürtlerin yasa önünde eşit yurttaş olarak görülmediği algısını güçlendirecektir.”
Hak İnisiyatifi