Cezasızlık bütün kötülüklerin anasıdır
Kolluk güçlerinin cezasızlığı neticesinde Polat kardeşlere işkence
İddiaya göre; 18 Ekim 2019 tarihinde Şanlıurfa’da sabah 06.30’da evine TEM şubesince baskın yapılan Mahmut Polat’a tutuklama ve arama emri olduğu söylenmiş, mağdurun, “buyurun aramanızı yapın, sonra da talebiniz gibi karakola gidelim” demesi üzerine, polisler “Teröristlik yapacaksanız dağda yapın, devletin ne olduğunu size göstereceğiz” diye bağırarak karşılık vermiştir. Bağırma ve hakaretleri duyarak uyanan mağdurun oğulları Mehmet Ali Polat (17 yaş) ve Sadullah Polat (20), babalarına yapılan hakaret üzerine, polislere dönerek sakin olmalarını söylemişler; bunun üzerine çocuklara saldıran polisler çocukları ters kelepçe takarak yere yatırmış ve yaklaşık 1 saat boyunca kafalarını, yüzlerini ve sırtlarını botlarla çiğneyip, saçlarından tutarak yüzüstü duvara vurmuşlardır. Çocuklar pijamalarıyla ve ayakkabı giymelerine bile izin verilmeden apartopar götürülmüş, polis arabasına götürene kadar da asansörde ve dışarıda darp edilmeye devam edilmişlerdir. Çocukların ellerindeki kelepçeler nezarethanede bile açılmamıştır.
Çocuklardan Mehmet Ali Polat, doktora götürülmeyip arabada bekletilerek, hakkında doktordan “darp yok” raporu alınmış, Sadullah Polat ise hastaneye götürülmüş, ancak doktor hastanın yüzüne dahi bakmadan ve dinlemeden yine “darp yok” raporu tanzim etmiştir.
Daha sonra darp eden iki polis, kendileri darp edilmiş gibi rapor almış ve çocuklardan şikayetçi olmuşlardır. Denetimli serbestlik ile salındıktan sonra Sadullah Polat yeniden hastaneye giderek darp raporu almıştır. Polisin darp ettiği iddiası üzerine doktor, darp tespiti yaptığı raporu imzalayarak vermesi için hastanedeki polise göndermiş, bu raporu gören polis raporu yırtmıştır. Buna itiraz eden ilgili hekim ve başhekim, daha sonra hastaneye gelen sivil polislerin müdahalesi ile ikna olmuşlar ve neticeten rapor alınamamıştır. Hakim tarafından ifadesi alınan Mahmut Polat ve oğulları denetimli serbestlik ile salınmışlardır.
Bu olayda çok temel insan hakları ihlal edilmiştir. Şöyle ki; ikametgahı belli ve sabıkasız bir insan olan mağdur Mahmut Polat, facebooktaki paylaşımı sebebiyle normal yasal yöntem olarak ifadeye çağrılabilecekken sabahın erken saatlerinde evine baskın düzenlenmiş, kendisine hiçbir yargılama olmadan TEM Polisi tarafından “terörist” damgası vurulmuş, komşularının nazarında suçlu muamelesi yapılmış, çocukları gözleri önünde öldüresiye dövülmüş, usulsüz ve sahte raporlar tanzim ettirilmiş, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, adil yargılanma hakkı, işkence yasağı hakları ihlal edilmiştir.
Bu ve benzeri olaylardaki kolluk güçlerinin tavrı, cezasızlık uygulamasından kaynaklanmaktadır. Yani, uluslararası insan haklarına ilişkin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de taraf olduğu sözleşmelerden kaynaklanan ve 1982 Anayasası 90.maddesine göre, iç hukuktan daha kuvvetli bağlayıcılığı olan haklar, kamu görevlileri tarafından ihlal edildiğinde bunu yapan görevliler etkin bir soruşturma yapılarak tespit edilmemekte, tespit edilenler küçük cezalarla geçiştirilmekte, tazminat ödenmemekte, ödenmek durumunda kalınsa bile kusurlu hareketi ile sebep olan kamu görevlisinden bu bedeller tazmin edilmemektedir. Cezasızlık olarak nitelenen bu durum, tüm hak ihlallerinin kaynağıdır ve kötülüklerin anasıdır.
HAK İnisiyatifi olarak mağdurlara geçmiş olsun dileklerini iletiyor ve Kamu erkini, hukuk dışı tutum içinde bulunan kamu görevlileri hakkında acilen etkin soruşturma yapmaya, gerekli yaptırımları uygulamaya, soruşturmanın sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmaya çağırıyoruz. Hukuk devleti olmak için en öncelikli koşulun, cezasızlık uygulamasına son vermek olduğunu belirtiyor olayın takipçisini olacağımızı kamuoyuna deklare ediyoruz.
Hak İnisiyatifi Derneği