İFADE VE TOPLANMA ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK POLİS ŞİDDETİ VE TUTUKLAMALAR KABUL EDİLEMEZ
26 Nisan 2025 tarihinde kamuoyuna yansıyan kadarıyla Ankara Konur Sokak’ta “Gençlik Ayakta Geleceği İçin Yürüyor” çağrısıyla bir araya gelen üniversite öğrencileri barışçıl bir şekilde toplanmak ve düşüncelerini ifade etmek isterken polis müdahalesine maruz kalmıştır. Kolluk güçlerinin orantısız güç kullanımı sonucu çok sayıda öğrenci darp edilerek gözaltına alınmış, 4 öğrenci ise tutuklanmıştır. Müdahale esnasında polisin sert ve şiddet içerikli davranışları, basına ve sosyal medyaya yansıyan görüntülerle de açıkça ortaya çıkmıştır.
Toplanma ve gösteri yürüyüşü hakkı ile ifade özgürlüğü, Anayasa ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmeleriyle güvence altına alınmış temel haklardır. Bu haklar, demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurlarıdır ve hakların kullanımı hiçbir şekilde cezalandırılmamalıdır.
Barışçıl bir gösteriyi zor kullanarak dağıtmak ve eyleme katılanları tutuklamak, bu temel hakların açık ihlalidir. Kolluk güçlerinin görevi, gösterilerin güvenli bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak ve kişilerin haklarını korumaktır. Oysa Konur Sokak’ta yaşanan müdahale, güvenlik güçlerinin bu sorumluluğunu yerine getirmek bir yana, hak ihlallerinin faili haline geldiğini göstermektedir.
Tutuklama gibi ağır bir tedbirin, yalnızca barışçıl bir eyleme katıldıkları için öğrencilere uygulanması, hem hukuka hem de insan hakları standartlarına aykırıdır. Barışçıl protestoların suç gibi gösterilmesi, gençlerin demokratik katılım hakkını engellemekte, toplumsal muhalefeti bastırmaya yönelik bir baskı politikasına dönüşmektedir.
Tutuklanan öğrenciler derhal serbest bırakılmalı, polisin orantısız güç kullanımı hakkında bağımsız, tarafsız ve etkili bir soruşturma başlatılmalıdır. Barışçıl toplanma ve ifade özgürlüğü hakkına yönelik her türlü ihlale son verilmelidir.