Roboski Adalet Bekliyor!
Roboski Adalet Bekliyor!
Yakın tarihimizin en ağır yüklerinden Roboski katliamının üzerinden 8 yıl geçti.
8 yıl önce, sınır ticareti yapan sivil köylüler sınır geçişi yapıp köylerine dönerken, 28 Aralık 2011 akşamı savaş uçaklarının bombardımanına hedef oldular. Bölgedeki idari ve güvenlik birimleri tarafından gayrı-resmi sınır ticareti yaptıkları bilinen Roboski (Ortasu) ve Bejuh (Gülyazı) köylülerinden oluşan 38 kişilik kafileden 34 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerden 19’u henüz 18 yaşını tamamlamamış çocuklardı.
Geçen yıllar boyunca maalesef bu katliamın sorumluları yargı önüne çıkarılmadığı gibi etkin soruşturma yürütülebileceğine dair umutlar da tüketildi. Dönemin Başbakanı tarafından soruşturmanın “Ankara’nın derin dehlizlerinde kaybolmayacağı” yönünde hem kamuoyuna hem de ailelerle yüz yüze iken verilen taahhütlere rağmen soruşturmalar yarım kaldı, davalar kapatıldı, ailelerin adalet talebi önüne resmi kurumlar tarafından sürekli olarak engeller çıkarıldı. Dava için Anayasa Mahkemesi ve AİHM’ne yapılan başvurular ise sorumlu avukatın basit usuli hataları/gecikmeleri gerekçe gösterilerek reddedildi.
Geçen 8 yıl boyunca hak arayışına devam eden aileler ise çeşitli baskılara maruz kaldı. Anma toplantılarına yönelik defalarca cezalar kesildi, ölenlerin yakınları gözaltına alındı, hatta tutuklananlar oldu ve kurdukları dernek bir KHK ile kapatıldı. Ve daha acısı, 2011’deki Roboski Katliamı’nda yaralı olarak kurtulan Davut Encu’nun kardeşi Vedat Encu (18) ve Yılmaz Encu (17) benzer şekilde sınır ticareti dönüşü top ateşi ile öldürüldü. Aileler aynı acıları yaşamaya devam etti.
Roboski katliamı, yakın tarihimizin en ağır yüküdür. Cinayete ilişkin hakikatin örtülmesine ve sorumluların cezasız bırakılmasına yönelen sistematik çabalar aynı zamanda Kürt sorununu çözümsüz bırakarak toplumsal barış ümitlerimizi de tüketiyor.
Roboski için adalet talebi devam ediyor. Çeşitli baskılara rağmen aileler, sorumluların açığa çıkarılmasını hala talep ediyorlar. Davanın yeniden canlandırılmasını gündemleştirmek bütün toplumsal güçlerin ve grupların sorumluluğudur. Katliamın gerçekleştiği gece görüntülerin kim veya kimler tarafından değerlendirildiği, emir-komuta zincirinin nasıl işlediği kamuoyuna açıklanmalı ve bu bilgiler doğrultusunda soruşturma tekrar başlatılmalıdır. Israrla hatırlatırız ki, suçluların açığa çıkarılması ve adaletin tesisi Hükümetin sorumluluğundadır.
Hayatını kaybedenleri rahmet ve saygıyla anıyoruz. Ailelerin adalet talepleri ve hak arayışının yanında yer almaya devam edeceğimizi tekrar duyuruyoruz.
Hak İnisiyatifi Genel Merkezi