TÜSİAD YİK BAŞKANI HAKKINDA BAŞLATILAN, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ve ADİL YARGILANMA HAKKININ İHLALİ NİTELİĞİNDE OLAN SORUŞTURMA KABUL EDİLEMEZ
Adaletin gerçekleşebilmesi için, yargının tarafsız ve bağımsız olması, her türlü siyasi ve düşünsel etkiden uzak durması gerekmektedir.
Hukuk, bir toplumun düzenini sağlayan ve bireylerin haklarını güvence altına alan en temel mekanizmadır. Ancak, hukukun sadece yazılı kuralların ötesinde, adaletin doğru ve tarafsız bir şekilde uygulanmasını sağlaması gerekmektedir. Toplumun huzuru ve güvenliği için hukuk, yalnızca yazılı normlarla değil, aynı zamanda adil bir süreçle işler olmalıdır.
Son dönemde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, TÜSİAD YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ ve ‘gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma’ suçlarından başlattığı soruşturma, hukuki dayanaklara dayanıyor olsa da, sürecin adil olup olmadığı sorusu gündeme gelmektedir. Soruşturma, yasal çerçevede geçerli bir zemine sahip olabilir; ancak adaletin sağlanabilmesi, yalnızca yasal bir çerçeveye dayanmakla sınırlı değildir. Adaletin gerçekleşebilmesi için, yargının tarafsız ve bağımsız olması, her türlü siyasi ve düşünsel etkiden uzak durması gerekmektedir.
Yargı süreçlerinin adil işleyişi, halkın hukuka olan güvenini sağlar. Ancak, son yıllarda İstanbul Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma ve davalar, yalnızca belirli bir siyasi çizgideki figürleri hedef aldığını gözlemliyoruz, bu durum hukukun güvenilirliğini ve meşruiyetini sorgulatmaktadır. Bu tür soruşturmaların yalnızca muhalif siyasi aktörlerle sınırlı olması, toplumda adaletin herkese eşit şekilde uygulanmadığına dair derin bir endişelere yol açmaktadır.
Adaletin gerçek anlamda tesis edilebilmesi, yalnızca hukukun yazılı kurallarına dayalı değil, aynı zamanda toplumsal güvenin sağlanmasıyla mümkündür. Savcılıklar, kamu adına hareket etmekle yükümlü kurumlardır. Bu nedenle, yargı sürecinde yalnızca hukukun ihlaline yönelik değil, adaletin sağlanması adına da gerekli özeni göstermelidirler. Siyasi ve ideolojik yargılamalardan kaçınılmalı, hukukun temeli olan eşitlik ve tarafsızlık ilkesine sadık kalınmalıdır.
Toplum olarak, hukukun adil ve tarafsız işlemesi için çaba sarf etmek, yalnızca yasal süreçleri denetlemekle değil, aynı zamanda adaletin gerçekleşmesine olan katkıyı sağlamaktır. Soruşturmanın temeli, yalnızca açık bir tehdit ve hukuk düzenini bozan eylemler karşısında atılmalıdır. Bu süreçlerin şeffaf, hesap verebilir ve adil olması gerektiği unutulmamalıdır.
Adaletin sağlanması, toplumsal barışın ve huzurun teminatıdır. Bu sebeple, yargı organlarının tüm kararlarında hukukun ve adaletin temel ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalmaları, ülkemizin demokrasi ve hukuk devletinin güçlenmesine katkı sunacaktır. HAK İnisiyatifi, olarak TÜSİAD YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında tesis edilen soruşturmanın; savunduğumuz ortak değerlerden olan hukukun üstünlüğü ve adil bir yargı süreci ve toplumsal barışın sağlanmasına katkı sağlamadığını kamuoyuna deklare ederiz.