Muhalefeti Susturma Aracı Haline Gelen Cumhurbaşkanına ve Kamu Görevlilerine Hakaret Suçlamalarına Son Verilmelidir!
Son dönemde muhalif siyasetçilere yönelik cumhurbaşkanına ve kamu görevlilerine hakaret suçlamasıyla gerçekleştirilen gözaltı ve soruşturma işlemlerinin yoğunlaşması, Hak İnisiyatifi Derneği olarak bizleri insan hak ve özgürlükleri açısından endişeye sevk edecek boyutlara ulaşmıştır. Bu süreçte, siyasi parti liderleri ve temsilcilerinin yaptıkları eleştiriler nedeniyle gözaltına alınması ve haklarında adli işlem yapılması, insan hakları temel ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçlamaları daha önceki cumhurbaşkanlarının dönemleriyle kıyaslanmayacak derecede artmıştır. Bunun bir sebebinin iktidarın insan hak ve özgürlüklerine hoşgörüsüz yaklaşımı olduğu tartışmasız olmakla birlikte asıl yapısal sebebi de partili cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Mevcut sisteme göre Recep Tayyip Erdoğan hem Ak Parti Genel Başkanı hem de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanıdır. İktidardaki bir siyasi partinin genel başkanının bazı icraat ve açıklamaları elbette muhalefet tarafından eleştirilebilir. Esasen iktidarı eleştirmeyen, toplum adına siyasi denetim görevi yapmayan muhalefetin olmadığı bir demokrasi de düşünülemez.
Ancak muhalefet yetkililerinin iktidar partisinin icraat ve açıklamaları ile ilgili yaptıkları açıklamalar o partinin genel başkanına yönelik olarak yapılmasına rağmen cumhurbaşkanının aynı zamanda parti genel başkanı olması nedeniyle cumhurbaşkanına hakaret kabul edilmekte ve neredeyse bu eleştirilerin tamamına karşı soruşturma başlatılmaktadır. Bu durum da ülkemizin demokrasi ve özgürlük alanını her geçen gün daraltmaktadır.
Yukarıda açıkladığımız nedenlerle cumhurbaşkanına hakaret suçunun partili cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte yürürlükte kalması mümkün görünmemektedir. Partili cumhurbaşkanlığı sisteminde ısrarcı olunacaksa cumhurbaşkanına hakaret suçunun TCK’dan kaldırılması gerekir. İktidarda ve aynı zamanda cumhurbaşkanı olan bir genel başkana diğer genel başkanlara karşı avantaj sağlayan, anayasanın kanun önünde eşitlik ilkesine açıkça aykırı bu madde ya kaldırılmalı ya da siyasiler tarafından yapılan eleştirilerin cumhurbaşkanına karşı değil genel başkana karşı yapıldığı kabul edilmelidir. Cumhurbaşkanının Anayasa ile düzenlenen geniş bir dokunulmazlık zırhına karşı muhalefetin insan hakları ve demokratik ilkeler bağlamında demokratik bir toplum düzeninde geniş bir ifade özgürlüğüne sahip olması gerekirken temel düzeyde dahi ifade özgürlüğünü kullanamaması adalet ve hakkaniyet açısından kabul edilebilir bir durum değildir.
Hak İnisiyatifi olarak iktidarı, ifade özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlayan ve muhalefeti sindirme görüntüsü veren, ceza muhakemesi açısından hukuksuz, gereksiz ve orantısız gözaltı ve tutuklama uygulamalarından vazgeçmeye, partili cumhurbaşkanlığı sistemiyle çelişen cumhurbaşkanına hakaret suçunu TCK’dan kaldırmaya davet ediyoruz.