Uluslararası Toplum, Yemen Krizini Barışçıl Yollarla Çözmelidir.
Yemen’deki savaş, dünyanın en büyük insani krizlerinden birine yol açmış bulunmaktadır.
Şii Husilerin Eylül 2014’teYemen’deki stratejik öneme sahip Taiz’i ve başkent Sana’yı ele geçirmesiyle başlayan kriz, Mart 2015’te Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun Yemen hükümetini desteklemek amacıyla gerçekleştirdiği askeri operasyonla birlikte tırmanışa geçti.
Halihazırda en yoksul Arap ülkesi olan ve nüfusunun yüzde 54’ünün açlık sınırında olduğu Yemen’de patlak veren bu savaş, dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin meydana gelmesi sonucunu doğurmuş oldu.
Büyük insan hakları ihlallerinin ve savaş suçlarının yaşandığı 27 milyon nüfuslu Yemen’de, Birleşmiş Milletler verilerine göre 18 milyon kişi insani yardıma muhtaç durma düşerken, 3 milyon kişi ülke içinde göç etmek zorunda kaldı ve on binlerce kişi ise savaşta öldü ya da yaralandı.
Yemen’in komşu ülkesi olan Suudi Arabistan’ın uyguladığı ambargo nedeniyle gıda, ilaç ve yakıt yokluğunun yanı sıra, temiz su ihtiyacının da karşılanamaması sonucu ülkede başta Kolera salgını olmak üzere kritik sağlık sorunları ortaya çıktı.
Hava saldırılarında ve bombalı saldırılarda çok sayıda hastanenin hedef alınmasının sonucunda, kısıtlı imkanlarla çalışan sağlık personeli görevlerini sürdüremez hale gelirken; uluslararası savaş hukukuna aykırı bir şekilde hastaneler ve okullar silahlı gruplar tarafından barınak olarak kullanılmaya başlandı.
Dünya Sağlık Örgütü, kolera salgınında Nisan 2017’den bu yana 2 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiğini, her gün yaklaşık 5 bin kişinin hastalığa yakalandığını ve halihazırda 450 binden fazla kişinin koleradan etkilenmiş olabileceğini açıkladı. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, sadece son 2 ayda kolera nedeniyle yaşamını yitiren kişi sayısı bin 300’ün üzerinde ve bu sayının en az dörtte biri çocuklardan oluşuyor. Açıklamada, ülkedeki sağlık merkezlerinin yetersizliğine dikkat çekilerek, şimdiye kadar 200’den fazla kolera tedavi merkezi kurulduğu ancak salgın ile mücadelede için gerekli olan 254 milyon doların sadece yarısının toplanabildiği aktarıldı.
Türkiye, Temmuz 2017’de halkın acil ihtiyaçlarının giderilmesine katkı sağlamak amacıyla 10 bin 560 ton insani yardım malzemesi taşıyan gemiyi Yemen’e gönderdi. Ancak bu yardım, her gün binlerce kişinin hastalığa yakalandığı ve milyonlarca kişinin Suudi Arabistan ambargosu ile çatışma ortamından kaynaklanan imkansızlıklar nedeniyle gıdaya ulaşamadığı ülkede insani krizi sonlandırabilmek için yeterli olamadı.
Bütün bunlar göz önüne alındığında Türkiye yetkililerine Suudi Arabistan ve Yemen’deki diğer silahlı gruplara, Yemen halkının sağlık hizmeti ve gıda erişiminin sağlanması için gereken çağrının en kısa zamanda yapılmasının gerekli olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.
Türkiye kamuoyu bu konuda yetkili mercileri harekete geçirmek için taleplerini güçlü bir şekilde dile getirerek, insani yardım kuruluşlarının uluslararası kuruluşlarla işbirliği halinde Yemen’e insani yardım ulaştırılmasını sağlamalıdır.
Birleşmiş Milletler, Türkiye ve ilgili Körfez ülkelerinin, çatışmayı sonlandırmak için arabulucu olmaları, çatışmalarda ve hava saldırılarında sivil yaşam alanlarının ve hastanelerin hedef alınmasının önüne geçmeleri, dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük insani krizlerden biri haline gelen Yemen krizine son vermeleri gerekmektedir.
Kamuoyuna arz ederiz.